26 Temmuz 2009 Pazar

Yaş Hesaplama

Haberlerde "60 milyon yıllık primat fosili bulundu." ya da "40 bin yıllık insan kalıntıları bulundu." tarzı haberler izliyoruz. Haber sitelerinde ve yakın çevremden "Sallıyolar.", "Yaşını nereden bilecekler." gibi yorumlar duyuyorum. Bu yazımda yaş tayininin nasıl yapıldığını oldukça basit şekilde açıklamaya çalışacağım.

Doğada belli maddelerde belli miktarlarda radyoaktif elementler bulunur ve bu elementlerin maddelerdeki miktarı hemen hemen aynıdır. Bu radyotif elementlerin özellikleri, belli sürelerle yarılanırlar. Yani belli bir hızla yok olurlar.

Mesela kendinizi düşünün. Bugün ne yediniz? Varsayalım ki, tavuk ve patlıcan yediniz. Patlıcanı ele aldığımızda, patlıcan büyümek için topraktan belli maddeleri alır ve zamanla büyür. Topraktan aldığı bu maddelerin bir kısmı radyoaktif maddelerdir. Sizde bu patlıcanı yediğinizde, sizinde vucudunuza belli miktar radyoaktif element girmiş olur. Aynı şekilde bitkilerle beslenen tavuğun vucudunda da belli miktarda radyoaktif element vardır.

Bu şekilde tüm canlılar doğaya ve doğadaki döngülere bağımlıdır. Doğada ki maddelerdeki radyoaktif elementlerin oranlarını, kendi vucutlarında da taşırlar. Doğaya bağlı olmaları ve doğadaki radyoaktif elementlerin oranlarını yansıtmaları ölmelerine kadar devam eder. Öldükten sonra ise, vucuda element(besin, yiyecek) girişi ve çıkışı durduğundan, zamanla bu oran değişmeye başlar. Radyoaktif maddenin yarılanma ömrüne bağlı olarak belli br hızla azalır.

Varsayalımki doğada ki "x" maddesi, milyonda 320 oranında radyoaktif "y" izotopu içeriyor. Ve "y" izotopunun da yarılanma ömrü 50 bin yıl. Bunları bildikten sonra tek yapmamız gereken bulduğumuz fosilte ki, y/x oranını bulmaktır. Örneğin bulduğumuz bir kemik milyonda 20 oranında "y" elementi içeriyor olsun. Bu durumda ne düşünürsünüz?

Basit bir bölme hesabı yaptığımızda, bu maddenin 4 kez yarılanacak kadar süre geçtiğini görürüz. Eğer yarılanma ömrü 50 bin yıl ise, 50 x 4 = 200 bin yıl önce bulduğumuz kemiğe radyoaktif madde giriş çıkışının durduğunu, yani bu kemiği taşıyan canlının 200 bin yıl önce öldüğünü anlarız.

Daha eski fosiller için ise, yarılanma ömrü daha yüksek radyoaktif elemetler seçmemiz; çok eski olmayanlar için ise yarılanma ömrü daha kısa elementler seçmemiz daha kesin sonuçlar almamızı sağlayacaktır.

İşte bu kadar basit. Bu hesaplar küçük ölçülerde hata payı içebilse dahi çoğu %99'un üzerinde kesin sonuç sağlarlar. Yani sallamak, tahmin etmek yok. Ortada çok basit bir matematik hesabı var. Umarım açıklayıcı olmuştur.

25 Temmuz 2009 Cumartesi

Vena Amoris

Evliliğin ve bağlılığın sembolü neden yüzüktür? Neden sol elin yüzük parmağına takılır?

Bu iki soruya cevap verebilmek için geçmişe antik çağlara ufak bir seyahate çıkmamız gerekiyor. Seyahat etmemiz gereken antik uygarlık ise Mısır uygarlığı...

Antik mısır uygarlığında çember, sonsuzluğu ve zamanı temsil ediyordu. Çünkü çemberin, zaman gibi, başlangıcı ve sonu yoktu. Çemberin neresinden başlarsanız başlayın, yine başladığınız yere ulaşırsınız, tıpkı yaşam gibi. Aynı zamanda çember, tapınılan ay ve güneşin şeklindeydiler. Bu çemberin sembolik önemini daha da arttırıyordu. Çemberin

Bu sebeplerden dolayı, antik Mısır'da kamış otundan ve diğer bitkilerden yapılma, yüzükler ve bileklikler kısa zamanda aşk, bağlılık gibi kavramlarla özdeşleştirildi. Sonsuz aşkın ve bağlılığın sembolü haline geldiler. Ayrıca çemberin içinde daire, bilinen ve bilinmeyene açılan yeni bir kapıyı sembolize ediyordu. (Pırlanta sonsuza kadar mottolu reklamlara aldanmayınız, doğrusu Yüzük sonsuza kadar olmalıdır. : )

Bir antik Mısır efsanesine görede, sol elin 4. parmağının(yani yüzük parmağı) damarları, doğrudan kalbe bağlıydı. Antik inanışa göre ise duyguların ve düşüncenin merkezi kalp idi(gönül gözü, taş kalpli, kalpsiz deyimlerini düşünün.) . Daha sonra bu efsane Yunanlara, Yunanlardan Romalılara geçti. Romalılar kalbe doğrudan bağlı olduğu düşünülen bu damara "Vena Amoris" adını verdiler ve efsaneyle birlikte Mısır geleneğini aldılar. Bu gelenek, antik dünyanın 2/3'ünü fetheden Romalılara geçtikten sonra ise nasıl dünyaya yayıldığını düşünmek hiç zor değil.

Böylece yüzük günümüzde tüm dünyada yepyeni bir hayata açılan, duyguların merkezi kalbe doğrudan bağlı olan, ölümsüz bir birlikteliği temsil eden bir sembol haline geldi.

TED.com - Technology, Entertainment, Design

Sizlere pek bilinmeyen bir siteden bahsedeceğim. Sitenin adresi www.ted.com

TED, kar amacı gütmeyen, fikirler yayılmaya değerdir sloganıyla hareket eden bir internet sitesi. Sitede, kendi alanında uzman bir çok yazar ve bilim adamını TED bir araya getiriyor. Kendi alanında uzman kişilerde belli konularda fikirlerini ifade ediyor. TED'de internet sitesinden bu konuşmaları ayağınıza getiriyor. Bizde dünyanın neresinde olursak olalım, bir çok bilim adamını evimize getiriyor. Böylece fikirler yayılmaya değerdir(ideas worth spreading) motosunu yerine getiriyor.

Günümüzde, internet insanlara sağladığı büyük olanakların yanında, büyük bir enformasyon kirliliğinide beraberinde getiriyor. Bu enformasyon kirliliğinden sıyrılıp, belli konularda uzmanların ufuk açıcı ve bilgilendirici konuşmalarını dinlemek istiyorsanız, TED.com'u sizlere tavsiye ederim.

İngilizce bilmeyen arkadaşlar, http://www.ted.com/index.php/translate/languages/tur linkine tıklayarak, sitede ki yüzlerce videodan bir kısmını Türkçe altyazılı olarak izleyebilirler. Sitede ki videolara Türkçe altyazı ekleyen gönüllü arkadaşlara içlerinden teşekkür etmeyide unutmasınlar. ( :